Üç saatlik
uçak yolcuğundan sonra Polonya'nın baş kenti olan Varşova'ya vardım. Fakat benim gideceğim
şehir Polonya'nın Wroclaw kentiydi. Varşova'dan Wroclaw'a gitmek için önümde 3
tane yol vardı. Birincisi 55dk'lık uçak yolculuğu , ikincisi 5 buçuk saatlik
otobüs yolculuğu ve son olarak üçüncüsü 6 saatlik yada 3 buçuk saatlik hızlı
tren yolculuğuydu. Yani Polonya'da ulaşım sorunu gibi bir şey söz konusu bile
değildi. Ben tren yolculuğunu tercih ettim , saatleri bana en uygun olan 6
saatlik tren yolculuğuydu. Saat bakımından fazla olmasına rağmen tren
yolcuğunun nasıl geçtiğini anlamadım. Heyecandan mıydı yoksa mükemmel
manzaradan mıydı bilemiyorum.
Wroclaw Polonya'nın
Lower Silesia and Wielpolska dediklekleri bir bölgede kalıyor yani Polonya'nın
güneybatısında yer almakta. Wroclaw
konumu açısından Polonya'nın çok güzel bir noktasında kalmakta.Örneğin 9 zloty
(yaklaşık 5 TL) ye başkenti olan Varşova gidebilirsiniz yada 3 saatlik otobüs
yolcuğu ile Polonya'nın en çok beğenilen şehirlerinden olan Krakow'a gidebilirsiniz. Aynı zamanda Polonya'nın komşularından
Almanya , Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'ya
da kısa sürede ve ucuz maliyet ile geçebilirsiniz. Ayrıca Avrupa'da olmanın en büyük ayrıcalıklarından biride
ucuz uçak biletleri bu sayede bir çok ülke gezme fırsatı yakaladım tabi ki
Wroclaw'ın konumu açısından Avrupa'nın kalbinde yer almasının etkisi de çok büyük.
Polonya'nın
para birimi Zloty'dir. Benim gibi İstanbul'da yaşıyorsanız Kapalı Çarşı'dan
temin edebilirsiniz ama benim tavsiyem Polonya'ya Euro ile gitmeniz. Çünkü Euro
orda daha değerli kısaca Euro ile Polonya'ya gittiyseniz hele ki öğrenciyseniz
kendinizi zengin gibi hissediyorsanız. ( Bu arada ek bir bilgi Wroclaw bizim
İzmir'in kardeş şehriymiş. Bunu da oradayken sınıf arkadaşım Anna söylemişti.)
Wroclaw'a
gece saatlerinde ayak basmıştım çok fazla çevreye dikkat etme fırsatı bulamasam
da tren garının ihtişamı gözümden
kaçmadı kaleyi andıran bir görünüme sahipti. Zaten gece vakti Wroclaw'a
ulaştığım için direk daha önceden yer ayırttığım hostelime (bizdeki
pansiyonlara benzer bir konaklama tesisi) gidip dinlendim.
Ertesi
gün ilk işim şehir merkezini aramak oldu. Wroclaw'ın City Center (Şehir
Merkezi) Rynek adında bir meydandır. Merkeze gider gitmez ilk dikkatimi çeken
rengarenk tarihi binalar oldu ikinci dikkatimi çeken şey ise şehrin her
tarafında mevcut olan cüceler. Bir rivayete göre yıllar yıllar önce bu güzel
şehir de cücelerin yaşadığına inanılırmış. Toplamda 200'den fazla cüce heykeli
bulunmakta ve gene bir rivayete göre eğer bütün cüceleri bulursan dileğin
yerine gelirmiş. İlk günüm şehir merkezini gezmekle ve çevreye adapte olmaya
çalışmakla geçti.
Wroclaw'da
gezilecek yerlerin başında, şehir meydanı, tarihi yapılar, cüce heykelleri
(Wroclaw's Dwarfs), kilitli köprü (Tumski Brige), botanik park (Wroclaw University Botanical
Garden), Japon bahçesi (Japanese Garden-Szczyticki Park) hayvanat bahçesi
(Wroclaw Zoo & Afrykarium) , Katedral (Cathedral of St. John the Baptist), Çeşitli
müzeler ( Wroclaw University Museum, Ntional Museum, Military Museum vs...),Wroclaw'
ın en yüksek binası Sky Tower (bu
binanın en üst katına çıkıp
tüm Wroclaw'ı kuşbakışı görebilir aynı zamanda da bowling oynaya bilirsiniz) ve
aquapark gelir.
Son olarak Wroclaw'dan aklımda kalanlara değinecek olursam. Yaşadığım şehir olan
İstanbul'a göre küçük ama bir o kadarda sevimli ve sıcak bir şehir olduğu. Rengarenk tarihi müthiş binalarının olduğu.Turistik
açıdan gezilip görülebilecek birçok yere sahip olduğu. Konumu açısından
yurt dışındaki bir çok ülkeye seyahat edebildiğim bir şehir olduğu.
İnsanlarının sıcak kanlı ve yardımsever olduğu. Şehir içi ulaşımın çok iyi ,
kullanışlı ve kolay olduğu. Şehrin her yerinde bedava internetin olduğu. En iyi
kahve içip arkadaşlar ile sohbet edilecek mekanın şehir merkezindeki Coffee
Planet olduğu. Gece dışarı çıkıp, dans etmek için yabancı tüm öğrencilerin
tercih ettiği ve her pazartesi Erasmus party olan Kredka yurdunun karşısındaki Alibi Clup olduğu. Şat sevenler için hem ucuz hem de harika şatları Rynek
(merkez) Czupito adlı sevimli mekanda bulabilirsiniz. En ucuz market zincirinin
Bieduranska olduğu. Son olarak hayatım boyunca unutamayacağım kadar iyi vakit
geçirdiğim ve hiç olmadığım kadar beni mutlu eden bir şehir olduğu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder