30 Mart 2016 Çarşamba

30,03,2016-ÜRÜN İNCELEME-MAYBELLİNE PUSH UP DRAMA MASKARA

Herkese merhabalar! Bugün size yine uygun fiyatlı ve son zamanlarda oldukça popüler olan bir maskarayı inceledik. Maybelline in son zamanlarda en çok konuşulan ve seveni olduğu kadar sevmeyeni de olan bu maskara hakkında biz de kullandıktan sonra fikirlerimizi paylaşalım istedik.


Maybelline uygun fiyatlı ve sevilen ürünleri olan bir marka ama biz özellikle maskaralarını çok başarılı buluyoruz, özellikle One by One Volüm Express, Lash Sensational, Rocket ve Falsies Black Drama bizim favorilerimiz. Gerçekten maskaraları highend ürünlerle yarışabilecek düzeyde, hatta daha iyi bile diyebiliriz. Ancak bu ürün bizi biraz hayal kırıklığına uğrattı.

Bildiğiniz gibi her kirpiğin ihtiyacı olan maskara tipi farklı; uzunluk, dolgunluk, kıvırıklık gibi. Maskaralar aslında bu özellikleri farklı düzeyde veriyorlar, hepsini karşılamakla birlikte bir özellikleri daha ön plana çıkıyor, örneğin Lash Sensational uzatma ve dolgunlukta, Rocket ise yine uzunluk ve kıvırıklıkta daha başarılı. Aslında bunları yaparken en önemli özellik ise bütün maskara tipleri için kirpikleri ayırmak, daha doğrusu yapıştırmamak olmalı. Maalesef bu maskara kirpiklerinizi birbirine yapıştıran ve diğer Maybelline maskaralarına göre daha yapışkan özellikte, daha geç kuruyan bir boyaya sahip. Bu da özellikle de çok gür kirpikleriniz yoksa kirpik sayınızın daha az görünmesine neden oluyor.

Geniş dişli taraklara benzeyen yapısı nedeniyle kirpikleri açacak gibi görünse de maalesef tek tek ayırma gibi bir özelliği hiç yok. Dolgunluk veren bir masakara da değil, zaten esas vaadi uzun ve kalkık kirpik görünümü sağlamak. Verdiği uzunluk ise orta düzeyde, yani maksimum düzeyde bir yükseklik bekliyorsanız yetmeyecektir. Tek artı yanı geç kurumasına ve akışkan yapısına rağmen çok fazla dağılma ve akma yapmaması diyebiliriz.



Peki bu maskara kimler için uygun olabilir? Eğer kirpikleriniz çok gür, kalın telli ve uzunsa bu maskara sizin günlük kullanımda işinizi görecektir. Yani halihazırda bir maskaraya ihtiyaç duymayacak kadar kirpikleriniz yoğunsa yeterli olabilir. Ayrıca gözünüzde eyeliner, far gibi uygulamalarınızın daha ön planda olmasını isterseniz yine uygun bir seçenek olabilir. Biz uzun zamandır tekrar şans verip denememize rağmen çok memnun kalamadık. Diğer Maybelline maskaralarına göre performansı bariz düşük kalıyor.

İşte bizim yorumlarımız bu şekilde. Umarız yazıyı beğenmişsinizdir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere! 

28 Mart 2016 Pazartesi

28.03.2016-MAKYAJ SABİTLEYİCİ SPRAYLER

Herkese tekrardan merhaba! Bugün sizlere makyaj sabitlemek için kullandığımız ve daha önceden de kullanmış olduğumuz bazı ürünlerden karşılaştırarak bahsedeceğiz.

Makyajın dayanıklılığı makyajın ağırlığına, kullanım süresine ve cilt tipine göre değişmekle birlikte aslında herkesin dikkat ettiği bir konu. Bütün gün dışarıda olan ve yoğun çalışma temposu içinde makyajını tazelemeye fırsat bulamayanlar veya özel bir akşamda makyajının uzun süre dayanıklı kalmasını isteyenler, yazın sıcaklarda makyajının terle çok çabuk akmasından şikayet edenler ve yağlı bir cilde sahip olup parlama sorunu yaşayanlar bu durumdan daha belirgin olarak rahatsızlık duyuyorlar. Makyaj bazlarının yanı sıra sabitleyici spreyler de bu nedenle tercih ediliyor.

Bizim denediğimiz ilk makyaj sabitleyici sprey MAC Fix Plus olmuştur. Ancak ürünün verdiği hafif bir ferahlık hissi ve pudradan kaynaklanan yoğun görünüm hafifletmesi dışında makyajın dayanıklılığını arttırmada özel bir etkisini göremedik. Bu nedenle bir şişeyi bitirdikten sonra tekrar almadığımız bir ürün oldu.


İkinci denediğimiz Urban Decay in All Nighter spreyi oldu. Bu spreyin makyajı uzun süre sabit tutma performansını gerçekten çok başarılı bulduk ancak günlük kullanım için biraz yoğun diyebiliriz. Adı gibi gerçekten geceye uygun ve özel makyajlarınızın uzun süre bozulmadan kalmasını sağlıyor, yeme içmeyle kolayca dağılan rujların bile.


Üçüncü denememiz Nyx in Matte Finish spreyi oldu. Fiyat olarak MAC’ e göre daha uygun olan bu ürün yine beğendiğimiz ve Urban Decay’ e göre günlük kullanıma daha uygun bulduğumuz bir ürün. Sabitleme performansı da oldukça başarılı. Tekrar aldığımız ve severek kullandıklarımızdan oldu.


Bizim uygun fiyatlı sabitleyicilerden denediğimiz Avon makyaj sabitleyici ise maalesef biraz hayal kırıklığı yarattı. Makyajı sabitleme özelliği iyi olsa da bu özelliği içerisindeki yoğun alkolden alıyor ve bu da hassas cildin kızarıp yanmasına sebep olabiliyor. Bu nedenle tekrar almadığımız ürünlerden.





Memnun kaldığımız bir diğer ürün ise Jane Iredale Pom Mist Nemlendirici ve Fiksleyici sprey oldu. Özellikle kuru ciltlilerin severek kullanacağı bu ürün hem Urban Decay sprey kadar uzun dayanıklılık sağlıyor hem de cildinizi mineral su kadar rahatlatıp pudradan oluşan o gerginlik hissini alıyor. Biz severek günlük makyajımızda da kullanıyoruz.


Son olarak denediklerimiz ise makyajın cakey bir görünümden uzaklaşıp daha homojen ve doğal olması için tercih ettiğimiz termal sular oldu. Normalde de cildinize makyajsızken sıkabildiğiniz termal sular da sabitleyici sprey olarak kullanılabiliyor. Hem serinletiyor, hem de cildinizi beslerken makyajınızı da çok daha natürel bir görünüme ulaştırıyor. Bizim favorimiz Avene ve La Roche Posay’ in mineral suları oldu.



Kısaca bizim gece makyajı için favorimiz Urban Decay All Nighter sprey; gündüz içinse Jane Iredale Pom Mist ve Nyx in Matte Finish spreyi. Termal sular ise daimi favorilerimizden ve burada da kullanım alanı buluyor.

Umarız yazımızı beğenmişsinizdir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!







23 Mart 2016 Çarşamba

23.03.2016-ÜRÜN İNCELEME-DERMOLOGICA SKIN HYDRATING MASKE

Herkese merhaba! Bugün sizler için uzun zamandır kullandığımız bir ürünü incelemek istedik. Bildiğiniz gibi cildimizin en çok kuruduğu bu dönemde nemlendirme önceliğimiz oluyor. Haliyle de maskeler haftalık cilt bakımımıza dahil oluyor. Biz de bu yazıda nemlendirme özelliği sayesinde aldığımız Dermologica Skin Hydrating Mask’ ı yani nemlendirme maskesini denedik.


Bu ürünü aslında profesyonel bir cilt bakımında keşfettik. Bildiğiniz üzere dermokozmetikler daha temiz içerik ve daha hipoalerjenik olmalarıyla çoğu kişinin, özellikle de hassas cildi olanların vazgeçilmezi. Biz de başka ürünlerini de daha önce kullandığımız Dermologica nın bu ürününü deneyince satın aldık ve bir aylık bir kullanım sonucu fikirlerimizi paylaşalım istedik.

Öncelikle ürünün hafta bir veya ihtiyaca göre iki kez kullanımı öneriliyor. Biz haftada iki kez derin temizlik sonrası, özellikle de kuru olan yanak bölgelerimizde daha yoğun olmak üzere kullandık. Nem verme vaadini gerçekten çok başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor diyebiliriz. Arkasında bıraktığı his son derece yumuşak ve kadifemsi. Maskeyi sürer sürmez nemsiz cilt adeta emiyor ürünü, üstelik çoğu maske gibi gergin ve çatlamış bir his de bırakmıyor. Serinletme özelliği de olduğundan cildinizde yanma ve ısı artışı varsa bunu da rahatlatıyor. Yüzünüzde beklettiğiniz 15 dakika boyunca herhangi bir gerilme hissetmiyorsunuz çünkü bu daha çok içeriğinde kil olan maskelerin bir özelliği.


Ürünün içerisinde çapraz bağlı yani crosspolymer hyalüronik asit var ve bu cildin doğal nemini zamanla salgılamasına yardımcı oluyor. Hyalüronik asit normalde de vücudun bağ dokusunu oluşturan elemanlardan birisi. Ayrıca likopen içeriği en yüksek gıda maddelerinden domatesin çekirdeklerinden elde edilen bir yağ da kullanılmış.
Tek kötü yanı kokusunun çok güzel olmaması, içerisinde parfüm olmadığından doğal maddelerin kokusunu direkt alıyorsunuz ancak bu koku cildinize yapışıp kalan bir koku değil, birkaç dakika içerisinde uçuyor.

Serinin sivilce engelleyici, kil içeriği sayesinde gözenekleri temizleyen ve multivitamin içeriğiyle onarım yapan özellikte 3 maskesi daha var ancak mevsim gereği bizim ihtiyacımız nem takviyesi yapan bu formu oldu, aslında tüm cilt tiplerinin kullanımına uygun.

Kısaca biz bu ürünün doğal içeriğini ve verdiği yumuşaklık ve elastikiyet hissini sevdik, dermokozmetik olması da uzun süreli kullanmamız için gönül rahatlığı yarattı. Ürünün şu an güncel fiyatı 75 ml için 234.50 TL.

Umarız yazımızı beğenmişsinizdir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!


21 Mart 2016 Pazartesi

21.03.2016-MEKAN TANITIMI-CAFE DE CUBA EN CASA





Mekanın hoş ve ahşap ağırlıklı dekorasyonu ile eşlik eden canlı renkleri Küba ruhunu yansıtıyor.Aynı zamanda kahvenizi çayınızı içerken hoş latin müzikleri dinleyebiliyorsunuz.




Geniş kahve seçenekleri olan mekanda bizim yiyecek favorimiz ise Patlıcanlı Kişi ve oreolu magnolia tatlısı oldu. Sabah yedi buçuk civarında açılan mekanda sabah ıspanaklı ve patlıcanlı kişi ile sandviç çeşitleriyle kahvaltınızı yapabilirsiniz.




Fiyatları da oldukça makul olan bu mekan akşamları iş çıkışı uğramak için de oldukça dinlendirici olabilir.


Mekanda sıcak renklerin kullanılması, ilgili çalışanları oldukça samimi bir hava yaratmış. Üstelik sunumları oldukça şık ve temiz bir çalışma ortamı  var.

Yeri ise Beşiktaş Ihlamurdere Caddesi, Yenilik Sokağı çaprazında. Kolay ulaşılabilir bir lokasyonu var.
Biz burayı oldukça beğendik. Umarız siz de gider ve beğenirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

16 Mart 2016 Çarşamba

16.03.2016-EN ÇOK ALIŞVERİŞ YAPTIĞIMIZ İNTERNET SİTELERİ

Yeniden merhaba! Bugün internetten alışveriş yaparken aklımıza ilk gelen sitelerden bahsedeceğiz sizlere. Umarız keyifle okursunuz J

LİDYANA: Geniş ürün yelpazesine sahip Lidyana’ da her bütçeye uygun ürün bulabilirsiniz. Özellikle takıları ve yaptığı iş birlikleri bizim Lidyana’ yı tercih etmemizde önemli rol oynuyor.http://www.lidyana.com/

DERMOECZANEM: En sevdiğimiz sitelerden biri. Çok fazla markanın ürünlerini bulabiliyorsunuz, üstelik bu markaların da hemen hemen her ürününe ulaşabiliyorsunuz. Stoklar çok sık güncelleniyor ve hemen kargoya veriliyor. Dermokozmetik, hijyenik ürünler ve makyaj ürünleri de dahil çok çeşit bulabiliyorsunuz.http://www.dermoeczanem.com/

NET A PORTER: Yabancı sitelerden en sık tercih ettiğimiz markalardan biri. Çok kaliteli ve stil ürünlere bakabiliyorsunuz. En sevdiğimiz ve kıyafet alışverişlerimizde tercih ettiğimiz sitelerden.https://www.net-a-porter.com/

365IST: Net A Porter’ a en yakın sitelerden. Fiyatları yüksek ürünler satıyor olsa da özellikle özel geceler için çok kaliteli parçalar bulabilirsiniz.http://www.365ist.com/

TRENDYOL: Trendyol’ un özellikle Milla by Trendyol serisi başarılı ürünlerinden. Kargoya verme süresi biraz geç olsa da çok çeşitli ürün bulabileceğiniz ve uygun fiyatlı kampanyalar yapan sitelerden.http://www.trendyol.com/

MODAGRAM: Trendyol’ un alt grubu olan Modagram daha genç yaşa yönelik ürünler yapıyor, Modagram markasının ürünlerinden güzel ve değişik parçalar bulabiliyorsunuz.http://www.modagram.com/

AMAZON: Çok çeşitli, hemen hemen her şeyi bulabileceğiniz ve bilinen en eski alışveriş portali Amazon. Aradığınız her şey için Amazon’ a göz atmakta fayda var. Yurtdışı gönderiminde gecikmeler yaşansa da Amazon hala internetten alışveriş yapanların gözdelerinden.http://www.amazon.com/

IDEFIX: Piyasadaki hemen hemen her kitabı bulabileceğiniz, çok sevdiğimiz sitelerden. Hem ciddi anlamda indirim var, hem çabuk kargoya veriyorlar, hem de istediğiniz kitabın farklı yayın evlerinden basılmış bir sürü çeşidi arasından seçim yapabiliyorsunuz.http://www.idefix.com/vitrin/

YARGICI: Yargıcı mağazalarında satılan her ürüne sürekli yenilenen stoklarla kolayca ulaşabilme imkanı var, üstelik her mağazada bulunmayan dekorasyon ürünlerine de genişçe yer veriliyor.http://www.yargici.com.tr/

PAŞABAHÇE: Dekorasyon denince ilk akla gelen mağazalardan Paşabahçenin ürünlerinde biz özellikle taşınması zor olan ürünleri internetten almayı tercih ediyoruz.http://www.pasabahce.com.tr/

MISSHA: Kendi ürünlerini internet sitesinde satan Missha’ nın ürünlerini sevdiğimiz kadar sitesinde her ürünün kullanımı ve etki mekanizması hakkında detaylı bilgi vermesi, içeriğini ve uygulama şeklini anlatması sevdiğimiz özelliklerinden biri.http://missha.com.tr/

DAVET ÇOK ELBİSEM YOK: Hem güzel hem de stil abiyeleri satın aldığınız gibi özel günler için sözleşmeli olarak kiralayabiliyorsunuz da. Mutlaka göz atılması gereken sitelerden. Özellikle dantel tasarımları çok meşhur. Severek giydiğimiz çoğu parça için bu siteye sürekli göz atıyoruz.https://www.davetcokelbisemyok.com/

BEAUTY JOINT: Yabancı sitelerden uygun fiyatlı çokça kozmetik ürünü bulabileceğiniz bu site bizim kozmetikte tercih ettiklerimizden. Yurt dışından geldiği için biraz gecikmeler olabiliyor, önemli olan nokta gümrükte takılacak ürünleri tercih etmemeniz. Biz genelde riske atmamak için çok yüksek fiyatlı ürünler tercih etmiyoruz ama sitenin genelinde bir çok ürün zaten uygun fiyatlı.http://beautyjoint.com/


Bizim internetten alışveriş yaparken ilk göz attığımız ve memnun kaldığımız siteler bu şekilde. Umarrız yazımız faydalı olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

14 Mart 2016 Pazartesi

UYGUN FİYATLI OJE KARŞILAŞTIRMASI

Yeniden merhaba! Bugünkü yazımızda sizlere piyasada olan ve elimizin sık sık gittiği birkaç uygun fiyatlı ojeyi karşılaştırmak istedik.

Flormar: Oje deyince akla gelen ilk markalardan biri olan Flormar’ ın çok geniş bir renk skalası var. Jelly look, satin matte, full color serileri özellikle beğendiğimiz serileri. Ancak top coat ları çok başaralı değil, geç kuruyor. Flormar ojelerinde de genel olarak geç kuruma sıkıntısı var, özellikle oje sürüp yatarsanız çarşaf izleri üzerine çıkıyor. Ancak kalıcılığı farklı bir top coat la uzun süre dayanabiliyor.





Golden Rose: Flormar gibi geniş renk skalası Golden Rose’ da da var ancak dayanıklılığı biraz daha az diyebiliriz. Çabuk kuruyor ve renk verişi güzel ancak tek katta sürülen One Step serisi çok başarılı bulamadığımız bir seri. Flormar’ daki gibi mat bir seri çıkardı, renk vermesi açısından güzel bir seri. Ancak base coat ları çok başarılı değil.



Deborah: Çok güzel renkleri ve tek katta bile opak renk vermesine rağmen çok çabuk sakız kıvamını alıyor, tek katta renk vermesinin nedeni ise kalın bir yapısının olması. Kalıcılığı ise iyi bir top coat ile 5 gün kadar idare edebiliyor. Ancak çabuk bozulması dezavantaj.


Yves Rocher: Uygun fiyatlı ojelerden highend markalara en yakın olan serilerden biri. Renk çeşitliliği aslında çok fazla değildi, seriye beğenilmesinin ardından yeni renkler eklendi. Renkler belli başlı renklerin tek tonlarından oluşurken çeşit arttırıldı. Ojenin yapısı çok güzel, orta kalınlıkta, ikinci katta çok güzel renk veriyor, topaklanma veya tabaka halinde durma yapmıyor. Çabuk kuruyor, kalıcılığı ise orta diyebiliriz. Yapı olarak favori ojelerimizden.

H&M: Aslında fiyat olarak diğer ojelerden daha pahalı olsa da çok başarılı ojeler diyebiliriz. Renk çeşitleri çok güzel, şişedeki ile birebir renk veriyor, kapatıcılığı yüksek ve gramajı da fazla. Kalıcılığı da gayet iyi ve çabuk bozulan bir yapısı yok. Kalınlığı orta, top coat sürmeden de rengi gayet parlak duran ojeler, bizim favori ojelerimizden oldu.

Revlon: Yine gramaj olarak fazla bir seri. Revlonun özellikle base coat ve top coat çeşitleri ojelerinden daha başarılı. Ojeleri gayet parlak, biraz ince bir yapısı var ancak kalıcılıkları çok iyi değil. Serisindeki renkler özellikle gösterişli tonlardan oluşuyor.




Note: Renkleri çok güzel olan, özellikle gül kurusu ve kiremit kahve tonları çok hoş olan bu ojeler ince yapıları nedeniyle kolay kolay renk vermiyor ama daha da ötesi sürümü esnasında çok dalgalı bir görünüm veriyor. Aynı zamanda base coat a rağmen çabuk soyuluyor.

Rimmel London: Canlı renkleri ve kalıcılığı ile sevdiğimiz ojelerden oluşan Rimmel London ojelerin tek olumsuz yanı geç kuruyor olması. Yapıları kalın ile orta arası ama buna rağmen kolay bir sürümleri var.

Sally Hansen: Fiyat olarak diğerlerinden fazla da olsa hem gramajı hem de opaklığı ile yine sevdiğimiz ve high end markalara en yakın olan ojelerden. Kalıcılığı ve sürümü de oldukça yüksek, üstelik gramaj olarak da fazla. Top coat sürmeden 4-5 gün dayanabiliyor.

Kısaca bizim uygun fiyatlı ojelerden en sevdiklerimiz Yves Rocher, H&M, Sally Hansen oldu. Renk skalası açısından daha çeşitli olan Flormar ve Golden Rose ise onları 2. Sıradan takip ediyor diyebiliriz.
Umarız yazımızı beğenmişsinizdir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!


12 Mart 2016 Cumartesi

MAYBELLİNE LASH SENSATIONAL MASKARA İNCELEME

Herkese Merhaba... Sıradaki  yazımızın konusu sizler için ürün inceleme olacak. Bugünkü ele alacağımız ürün Maybelline Newyork'dan Lash Sensational lash muttiplying maskara.

                           

Maalesef sizin de bildiğiniz gibi henüz ülkemizde satışa sunulmayan bir ürün fakat yurtdışındayken kullanma fırsatı elde ettik ve kendimize stoklayacak kadar memnun kaldık. Maybelline Maskaraları arasında en popüler olan Lash Sensotianal lash muttiplying maskara gerçekten de ününün hakkını vermekte.

                            

Maybelline Maskaralarının bir çoğunu denemiş olduğumuzdan en iyisinin Lash Sensotianal lash muttiplying maskara olduğunu size garanti edebiliriz.
Neden mi bu kadar iyi?  Çünkü fırçası kıvrık ve kısalı uzunlu sert kıllara sahip. Bu da kirpiklerinizin tek tek ayrılıp daha dolgun ve daha uzun olmasını sağlamakta. Bu güzel tasarımlı fırça sayesinde en ufak kirpiklerinize bile rahatlıkla ulaşabilirsiniz.  Aynı zamanda yoğun kıvamı sayesinde kirpiklerinizin sabahtan akşama kadar aynı yoğunlukta ve aynı güzellikte kalmasını da sağlıyor. Ayrıca kirpiklerinizin rengini daha da koyulaştırıp göz çerçevenizin üst hattını daha belirgin hale getiriyor, bu da gözünüzün daha çarpıcı ve belirgin olmasına yardımcı oluyor.


                             

Bu maskarayı ve diğer tüm maskaraları kirpiklerinize uygularken size verebileceğimiz en iyi tavsiye; maskaranızın haznesinden fırçanızı döndürerek çıkarmanız. Birçoğumuzun yaptığı hatadan kaçının, sakın aşağı yukarı sert darbeler uygulayarak fırçanızı maskaranızın haznesinden çıkarmayın çünkü bu fırçanıza zarar verir. Ek olarak da kirpiklerinize rimelli iki kere sürün böylece kirpiklerinize ekstra güzellik katmış olursunuz.




Umarız yazımızı beğenmişsinizdir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

9 Mart 2016 Çarşamba

09.03.2016-MAKYAJ SÜNGERLERİ KARŞILAŞTIRMASI

Herkese merhaba! Bugünkü yazımızda size piyasadaki belli bazı süngerlerden karşılaştırarak bahsetmek istedik.

Hepinizin bildiği gibi Beauty Blender ile süngerler daha da meşhur oldu ve önem kazandı. Aslında hala piyasada doku olarak en iyi yapı Beauty Blender’ da diyebiliriz. Süete benzer bir dokusu var, suyu çekince şişme oranı yüksek. Ayrıca makyajı karıştırma ve en doğal görünümü yakalama açısından çok başarılı. Kötü yanı ne kadar iyi bakılırsa bakılsın maksimum 6 aylık bir ömrü var çünkü fazla su emdiğinden açıkta kurutsanız dahi nemli kaldığından küflenmeye başlıyor. Ayrıca likid ürünleri de fazlasıyla emdiğinden ne kadar temizleseniz de içi çok iyi temizlenmiyor ve içten küflenebiliyor. Ve her yıkamada boya vermeye devam ediyor. Bizim tavsiyemiz 4-5 aylık kullanım sonrası değiştirmeniz. Yapı olarak en başarılı sünger hala Beauty Blender.

Yves Rocher’ nin süngeri de bildiğiniz gibi meşhur olan süngerlerden birisi. Yapı
olarak da Beauty Blender a en yakın olan ve fiyatı daha uygun olan bir sünger. Açık renkli olduğu için zor temizleniyor. Ürünü Beauty Blender kadar emmiyor ama onun kadar homojen de dağıtmıyor. Uygun fiyatlı ikinci favorimiz diyebiliriz.

Real Techniques sünger fırçaları kadar başarılı bulmadığımız bir ürün oldu. Kesik ucu kolay göz altı uygulaması sağlasa da yapısı normal süngerlere fazlasıyla benziyor ve biraz lastik görünümü ve yapısı var. Ancak az ürün emmesi bir avantaj diyebiliriz.


Watsons makyaj süngeri ise şekil olarak her ne kadar Yves Rocher süngere benzese de yapısı fazla lastik benzeri bir dokuya sahip. Ürünü homojen yayma açısından başarılı bulamadık, hiç ürün emmiyor diyebiliriz. Ancak yapısı fazla ürün emmediğinden kolay temizleniyor diyebiliriz.

Son olarak bizim sahip olduğumuz süngerlerden birisi de MAC süngerler. MAC in fırçaları kadar başarılı bulmadığımız bu ürün sivri kısmı sayesinde aslında en kolay uygulamaya sahip ama temizliği zor ve MAC fırçalardan ürünü dağıtmada biraz eksik kalıyor. Beauty Blender a göre üstün olduğu bir yönü yok ancak uygulama açısından şekli gayet uygun.

İşte bizim sahip olduğumuz süngerler arasında yaptığımız karşılaştırma bu şekildeydi. Beauty Blender yapı olarak hala favorimiz, ona en yakın ve başarılı bulduğumuz ise Yves Rocher nin süngeri. Fiyat performans olarak da bu ikisi fiyatını karşılayan ürünler, özellikle de Yves Rocher nin süngeri daha uzun kullanım şansına sahip. Stokları tükenmiş olsa da tekrar piyasaya sürülmesi beklenen ürünlerden, bizim de favorimiz.

Umarız yazımızı beğenmişsinizdir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

7 Mart 2016 Pazartesi

07.02.2016-SAÇ BOYASI İÇERİKLERİ

Herkese yeniden merhaba! Bugün sizlerle birçok kadının sık sık kullandığı saç boyalarının içeriğinden bahsetmek istiyoruz.

İnsanlar saçlarındaki beyazları kapatmak, sahip olduğu saç rengini açmak ya da koyulaştırmak amacıyla saç boyalarını kullanırlar. Saç boyaları içinde çeşitli kimyasal maddeler bulundurur. Bu maddelerin bazıları içerisinde kansere neden olan pigmentler bulundurur.


Üç çeşit kimyasal boya vardır; direkt, kalıcı ve ton sür ton boyalar.

Direkt boyalar saçın rengini değiştirmez ya da saçtaki beyazları kapatmazlar sadece saçta yansıma sağlarlar . Bu boyalar direk saç teline sabitlenirler. Boya negatif saç pozitif olduğu için birbirlerine yapışırlar.


Kalıcı boyalar ise oksijenli su ve amonyak içerirler. Bu boyalar saç teline nufüz eder ve saçın, özellikle saça rengini veren melaninin yapısını değiştirirler. 


Ton sür ton boyalar ise diğer iki tip boyanın ortasında bir yerlerde bulunuyor. İçeriğinde amonyak bulunmaz oksijenli su bulunuyor.


Kimyasal boyaların dışında tercih edilen bir boya çeşidi ise doğal boyalardır. Saç boyasının doğal olup olmadığını anlamak için , öncelikle Avrupa Kontrol Edilmiş Doğal Kozmetik (Bdih) ten onaylı olması yani sertifikasının olması gerekmektedir. Doğal saç boyaları sentetik koku, renk ve konserve edici madde parafin ve petrol kökenli maddeler içermemelidir. Ayrıca doğal saç boyaları saçın rengini açmaz yani boya saçınızın rengini açıyorsa doğal değildir. Kimyasal boyalar yaklaşık 1 ay rengini korurken doğal boyalar daha erken saçtan akar. 



Bilinen en doğal saç boyası kınadır. Kınada çeşitli renkler olmadığı için çok tercih edilmese bile vücuda hiçbir zararı yoktur.


Peki kullanılan saç boyaları kanserojen mi? Kullandığımız bir çok ürün gibi saç boyaları da birçok zararlı kimyasal içeriyor. Bu nedenle saç boyalarını alırken içeriğine mutlaka bakmamız gerekmektedir. Saç boyası üretiminde kullanılan kimyasallardan 22 tanesi Avrupa ülkelerinde yasaklandı. 

Eğer ki kullandığınız boya bu maddeleri içeriyorsa saçınıza zarar veriyor.

  1. 6-Methoxy-2,3-Pyridinediamine
  2. 2,3-Naphthalenediol
  3. 2,4- Diaminodiphenylamine
  4. 2,6-Bis(2-Hydroxyethoxy)-3,5-Pyridinediamine
  5. 2-Methoxymethyl-p-Aminophenol
  6. 4,5-Diamino-1-Methylpyrazole
  7. 4,5-Diamino-1-((4-Chlorophenyl)Methyl)-1H-Pyrazole Sulfate
  8. 4-Chloro-2-Aminophenol
  9. 4-Hydroxyindole
  10. 4-Methoxytoluene-2,5-Diamine
  11. 5-Amino-4-Fluoro-2-Methylphenol Sulfate
  12. N,N-Diethyl-m-Aminophenol
  13. N,N-Dimethyl-2,6-Pyridinediamine
  14. N-Cyclopentyl-m-Aminophenol
  15. N-(2-Methoxyethyl)-p-phenylenediamine
  16. 2,4-Diamino-5-methylphenetol
  17. 1,7-Naphthalenediol
  18. 3,4-Diaminobenzoic acid
  19. 2-Aminomethyl-p-aminophenol
  20. Solvent Red 1 (Cl 12150)
  21. Acid Orange 24 (Cl 20170)
  22. Acid Red 73 (Cl 27290)17
Evet bizim saç boyaları hakkında söylemek istediklerimiz bu kadar. Umarız yazımız sizin için yararlı olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere:)

5 Mart 2016 Cumartesi

05.03.2016-SOFRA SUNUM ÖNERİLERİ


Merhaba! Bugün kozmetik ve güzellik dışında bir konu hazırladık sizlere. Bu yazımızda size sunum önerilerimizden bahsedeceğiz.

 

Artık büyük ve kalabalık, bol misafirli akşam yemeklerinin dışında da güzel ve zarif sunumlar arar olduk. Özellikle de gün içerisinde kahve, çay saatlerimizde bile buna dikkat eder olduk. Çoğu kişi bu görsel güzelliği Instagramda like alarak da taçlandırma hevesinde;) Ancak zarif bir sunum için aslında çok ayrıntılı şeylere ihtiyaç yok.

 

Öncelikle kahve ve çay sunumlarınız için kişiye özel satılan ve cafelerde de tercih edilen tek kişilik mini tepsileri tercih edebilirsiniz. Böylece tek tabakta kahve, yanında küçük bir tatlı kurabiye veya lokum ve su, likör şerbet gibi ikramlarınız yer alabilir. Hatta minik çiçek ve renkli bir peçete bile görünümü güzelleştirebilir. Burada önemli olan sunumunuzun göz yormaması. Hepsini birlikte koymak ve tepsileri doldurmak abartılı bir sunuma yol açabilir.


 

Eğer tek bir tepside sunumu yapacaksanız altlarına her biri farklı desende peçeteler kullanarak kişiye özel süsü verebilir, tepsinin ortasına zarif bir çiçek koyabilirsiniz. Bizim kahve ve çay servislerinde en sevdiğimiz renk beyaz. Hem ahşapla hem de metalle çok yakışıyor ve her rengi bütünlüyor.


 

Sofra sunumlarında ise misafirlerinizin güzel yemeklerinize ulaşmasını ve sofrada otururken birbirlerini görmelerini engelleyecek büyük ve yüksek süsler hem servisi hem de iletişimi zorlaştırıyor. Ortaya koyacağınız bir çiçeğin her iki yanına uzunlamasına tek sıra halinde mum dizebilirsiniz, böylece masanızın sadece orta hattını kapatmış olursunuz. Ayrıca eğer isterseniz ortaya çanak gibi derin bir tabak yerleştirip içini suyla doldurarak mumları suyun üstüne yerleştirebilirsiniz, böylece kaza riski de oluşmaz;)


 

Çatal bıçak servisinde tabi ki yemek menünüze göre tercih yapacaksınız ama ilk servis edeceğiniz yemekte kullanılacak kaşık, çatal bıçak en dışta olmalı. Yani siz servisinizi yaparken misafirleriniz de yemek takımlarını en dıştan en içe sırayla kullanmalı. En son servis edeceğiniz tatlı gibi ikramlıklarınızı ise en içe de koyabilir, direkt tabağın önüne yatay biçimde de yerleştirebilirsiniz.


 

Kişiye özel minik jestler misafirlerinizi oldukça memnun edecektir. Üzerlerinde isimlerinim yazdığı minik kartları tabaklarının önlerine yerleştirebilirsiniz. Veya daha spor bir sofra hazırlayacaksanız herkesin en sevdiği renkte servis takımı kullanabilirsiniz.


 

Tabak altlıklarınız için klasik yuvarlak veya kare takımlar yerine yine ahşap altlıklar kullanabilirsiniz. Hatta bu serviste beyaz takımlar kullanıp peçeteliklerinize de kuru dallar sıkıştırabilirsiniz.

 

Peçeteliklerinizi doğrudan tabakların üstüne koymak yerden tasarruf etmenizi sağlar. Eğer kumaş peçeteler kullanırsanız kağıt peçeteleri de misafirlerin isteme olasılığına karşı sunumunuzla aynı renk bir kutuya koyabilirsiniz.

 

Bardak sunumunda su ve içecek-içki bardağı olarak iki bardak bulundurmanızı öneririz. Bardaklarınızın ikisinin de aynı olmasından ziyade su bardağınızı farklı seçmeniz daha güzel bir görüntü sağlayacaktır. Eğer içecek-içki bardaklarınız kadeh şeklindeyse yani ayaklıysa su bardağınız ondan farklı modelde ve tercihen daha uzun-isterseniz daha kısa- olmalıdır.


 

Son olarak renk uyumu önemli. Pastel tonları kullanacağınız bir sofrada servisiniz daha dikkate çekecektir. Hafif yemekler, zeytinyağlı ve salata ağırlıklı bir menünüz varsa açık renkler de tıpkı menünüz gibi hafif ve doğal durarak bunu tamamlayacaktır. Eğer koyu renkler tercih ediyorsanız diğer her şeyi açık tutmanız gerekir çünkü koyu renkler sofrayı daha dolu ve kalabalık gösterir. Bizim önerimiz koyu renkleri sofranın zemininde değil ayrıntılarda tercih etmeniz. Kırmızı, turuncu gibi tonlar kişilerin iştahını açar ve genelde kırmızı et ve baharatlı yemeklerin ağırlıkta olduğu menüleri yansıtır. Bu tarz canlı renkleri kullanmak isterseniz ayrıntılarda mutlaka beyazı kullanmanızı tavsiye ederiz çünkü beyaz sofra servislerinde canlı ve koyu renkleri en iyi nötrleyen renktir. Ayrıca aynı anda birden fazla canlı renk kullanmak dikkati yemeklerinizden uzaklaştırır.

 

Umarım yazımızı beğenmişsinizdir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

About the Author

Author Info

BİZE ULAŞIN

elegancebydbe@gmail.com

Instagram

Facebook

Popular Posts

featured Slider

Pages

Like us

İzleyiciler

Popular Posts