29 Şubat 2016 Pazartesi

29.02.2016-DEODORANT İÇERİKLERİ

Herkese yeniden merhaba! Yeni haftada sizlere yine bir içerik yazısı yazmak istedik. Bu seferki konumuz; deodorantlar.

Deodorantlar için kısaca vücuttaki hoş olmayan kokuyu maskeleyen kurtarıcı diyebiliriz. Gün boyu yoğun işlerin ve koşturmacanın sonunda ister istemez terliyoruz. Deodorantlar, bu ter kokusunu saklayan ve ortaya çıkmasını engelleyen direk vucuda uygulanan kozmetik ürünleridir.


Deodorantlar birden fazla çeşitte bulunur; sprey,stick ve roll-on. Hangi çeşidini kullanırsak kullanalım düzgün sonuç alabilmek için ürünü kuru tene uygulamamız gerekiyor. Yani duş sonrası kullanımlarda deodorant suyla karışıyor ve akıp gidiyor.

Deodorant ve antiperspirantlar birbirinden farklıdır.Piyasadaki çoğu ürün her iki özelliği de barındırır. Antiperspirantlar ter salgısını azaltmaya yardımcı olur. İçeriğinde bulunan alkol aktif maddenin daha hızlı kurumasına yardımcı olur ve hoş, serin ve ferah bir his oluşturur.

Antiperspirant deodorant terlemeyi durdurabilir ve aynı zamanda hoş koku içerir. Pudrasız deodorantlar ise sadece vücut kokusunu bastırır, terlemeyi önlemeye yardımcı olmazlar.

Antiperspirant ve deodorantlar dört ana biçimde bulunur; aerosol, stick, roll on ve krem aerosol spreyler. Stickler ürünün katı blok halidir ve en büyük uygulama yüzeyine sahiptir ağır terlemeler için çok iyidir. Kremler hassas ölçülü bir uygulama sağlar; cildinizi nemlendirirken terlemeye karşı koruma sağlar. Roll onlar ise koltuk altına eşit miktarda yayılması ve kullanım kolaylığı ile diğerlerine göre daha kullanışlıdır.
AEROSOL SPREY DEODORANT



STICK DEODORANT


Peki deodorantların içeriğinde neler bulunur?

Aluminyum: Aluminyum klorid reçeteyle satılan deodorantların içinde bulunur. Ter kanallarının içine girerek terin akmasını engelliyor. Bazı araştırmalar aluminyumun kansere yol açtığını söylese de bu konuda kesin bir açıklama yok.

Paraben: Kozmetik ürünlerinden bakterileri önlemesine rağmen birçok zararı da var. Ancak deodorantların çoğunda paraben bulunmuyor. Yine de içindekiler kısmına bakmakta fayda var.

Parfüm: Deodorantların içindeki parfümler güzel koku verip ferah bir his veriyor.

Yumuşatıcı yağlar: Deodorantların içeriğindeki yağ ya da gliserin cildi yumuşatarak kolay sürülmesini sağlıyor.

Alkol: Özellikle aluminyum içeren deodorantlar alkolde çözünüyor. Alkol deodorantın çabuk kurumasını sağlıyor. Roll on ve spreylerde bulunur.

Polietilen glikol: Birçok kozmetik ürününde sıvılaştırıcı olarak bulunuyor. Gün sonunda teninizi yıkadığınızda kalan kalıntıların kolayca arınmasını sağlar.

İtici gazlar: Spreylerde bulunuyor. Deodorantın püskürtülmesini sağlıyor. Bütan, izobütan ve propan gibi yakıcı gazlar bu gazlara örnek. Bu nedenle deodorantların üzerinde çakmakla yaklaşmamak ya da boş kutuyu ateşe atmamak gibi uyarılar bulunur.

Bizim size deodorantlar hakkında anlatmak istediklerimiz bu kadar. Umarız yazımız sizin için yararlı olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere:)







27 Şubat 2016 Cumartesi

27.02.2016-BELİ İNCE GÖSTEREN GİYİM ÖNERİLERİ

Herkese merhaba! Bugünkü yazımızda beli daha ince gösteren giyim önerilerini yazdık. Umarız keyifle okursunuz.

Öncelikle hepimizin internetten, moda dergilerinden sıklıkla duyduğumuz yöntem: dikkati başka yönlere çekmek. Peki bu yöntemi nasıl uygulayabiliriz?

İlk başta bir bölgeye dikkati yönlendirecek şeyleri düşünürsek desenli giyinmek ve o bölgeye aksesuar takmak dikkati çeken durumlardır. Sade bir tek renk pantolonla desenli bluz giydiğinizde pantolonunuz ne kadar güzel olursa olsun dikkati ilk çeken bluzunuz olacaktır. Veya apoletli bir ceket giyerseniz, vatka kullanırsanız ilk dikkati çeken omuzlarınız olacaktır.




Burada da yapacağımız taktik de aynen böyle. Eğer bel çevreniz normalden kalınsa belinizi ince göstermek için bele oturan ve omuz kısımlar geniş ceketler hem belinizi ince gösterecek, hem de vatkalı gibi modeller omuzlarınızı normalden geniş göstererek belinizin omuzlarınızın çevresinden daha ince görünmesini sağlayacaktır. Dar bir body ile bele oturan trenchcoat tarzı modeller dikkati omuzlarınıza çekecektir. Ancak vatkasız bir ceket giyiyorsanız aksine bele oturmayan ve biraz uzun, kalçaya kadar inen modelleri tercih etmelisiniz. Omuzlarınız geniş görünmezse bele oturan modeller sizi daha kalın gösterecektir.





Bluzlarınızda daha çok V yaka bluzları kullanmak ve boynunuza uzun kolyeler takmak silüetinizi daha uzun göstereceğinden belinizin de ince algılanmasını sağlayacaktır. Yüksek bel etek ve pantolonlarınızın içine sokarak kullanacağınız tshirt ve bluzlar sayesinde dikkati belinizden uzaklaştırmış olursunuz.





Pantolon tercihleriniz ise yüksek ve normal bel seviyesine sahip pantolonlar olmalı. Düşük bel pantolon belinizin kalınlığını vurgulayacağından tercih etmemeniz gereken bir seçenek. Yine çok dar Jean giymek bacaklarınızı belinize göre daha ince yaptığından tercihinizde daha boru paça ve düz modeller olmalı. Yüksek bel pantolonlar aynı zamanda bacak boyunuzu da uzun gösterecektir.


Kemer kullanırken mutlaka daha kalın ve tam bel çukuruna oturan modeller seçin. Kuşak tarzı modeller belinizin normalden ince algılanmasını kolaylaştıracaktır. Koyu renk belinizin kalınlığı nötrlerken kemerin kalınlığı da bel çukurunuzun bedeninizin üst ve altına göre daha belirgin olmasına yardım eder.


Çan etekler de belinizi ince gösterecek detaylardan. Eteğin alt ucunun çevresi mutlaka bel çevrenizden geniş olmalı. Belinize oturan ve alta doğru genişleyen bir etek belinizi alt kısımlara oranla daha ince gösterir ve alt bedeninizin A harfi gibi görünmesini sağlar. Bel çevrenizle orantılı olarak eteğinizin de uzunluğu artmalı yani beliniz ne kadar kalınsa eteğiniz de o kadar uzun olmalıdır.


Elbise seçimlerinizde göğüs kısmına oturan ve göğüs altından bollaşan elbiseler kullanırsanız belinizin kalınlığı kamufle olur. Tamamen bele oturan bir elbise veya gömlek belinizle omuzlarınız aynı ene sahipmiş gibi görünmenize neden olur, bu da kalın kısmı vurgular. Blazer ceket gibi bele oturan geniş omuzlu modeller dışında belinizi omuzlarınızdan daha geniş gösterecek modeller seçmemelisiniz.




Son olarak kumaş içeriği de önemli. Tok ve yoğun dokumalı kumaşlar dikkati modelden önce kumaşa çekecektir. Bu nedenle bu tarz kumaşları seçerseniz hem beliniz hem de vücudunuzun diğer kısımları daha ince algılanır.



Umarız yazımızı beğenmişsinizdir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

24 Şubat 2016 Çarşamba

24.02.2016- MAKYAJ ÇIKARICI ÜRÜN KARŞILAŞTIRMASI

Herkese merhaba! Bugünkü yazımızda makyaj çıkarıcı ürünleri karşılaştırmak ve birbirlerine göre performanslarını karşılaştırmak istedik. Umarız beğenirsiniz.

Bildiğiniz gibi makyajı temizlemede mendiller, sütler, misel sular ve son zamanlarda daha da popüler olan makyaj çıkarıcı yağlar kullanılıyor. Bunları kullanırken çoğu kişinin dikkat ettiği şey makyajı kolay, pratik şekilde ve tamamen çıkarabilmesi. Ancak esas önemli olan cilt tipi. Çünkü bu farklı tipteki ürünlerin markalara göre de başarısı değişebiliyor, bu yüzden ön planda olan mutlaka cilt tipiniz olmalı.

Aralarında en başarılı ve en az tahrişe yol açan ile başlayalım: misel sular. Dermokozmetik firmalar başta olmak üzere bir çok marka misel su çıkardı. Aralarında alkol içermeyenler bizim favorimiz oldu. Fiyat olarak daha yüksek olsa da az miktarla bile makyajı çok güzel temizlediklerinden aldığınız ürünü uzun süre kullanabiliyorsunuz. Özellikle hassas ciltlerin yatıştırıcı özelliği de olan bu ürünü diğerlerine göre daha çok tercih etmesini önerebiliriz.



Makyaj temizleme sütleri misel sular kadar makyajı temizlemede etkili olamasalar da özellikle kuru ciltliler için uygun bir seçenek çünkü cildinizi kurutmadan makyajınızı çıkarabilmenizi sağlıyorlar. Yüz makyajında performansları gayet iyiyken dayanıklı göz makyajını çıkarmada çok başarılı oldukları söylenemez, ayrıca göz içine kaçıp yoğun bir his bırakabiliyorlar.


Makyaj temizleme yağları her ne kadar makyajı çıkarmada başarılı olsalar da hijyenik açıdan bizim tercih ettiğimiz bir seçenek olmadı. Uzun süre yüzünüzde kalan makyaj ter, sebum ve tozlu havanın kiri nedeniyle aslında mikroba açık bir zemin oluşturuyor ve bununla bütün yüzünüzü ovalarken aslında kiri gözlerinize ve bütün yüzünüze dağıtmış oluyorsunuz. Eğer bu tarz ürünleri kullanmayı tercih ediyorsanız yüzünüzü ardından bir temizleyici ve bol su ile yıkamanızı öneririz. Belirtilmesi gerektiğini düşündüğümüz başka bir nokta ise yağlı, akneli ve komedojenik, yani siyah nokta ve akneye yatkın cilt tiplerinin makyajını çıkarırken yağları tercih etmemesi gerektiği çünkü bu yağlar sivilcelerinizin ve sebumun artmasına neden olabilir.



Son olarak bahsedeceğimiz ise makyaj temizleme mendilleri. Aralarında performans olarak en düşük olanlar bunlar diyebiliriz. Her ne kadar kullanımı pratik olsa da makyajı çıkarmadaki performansları yetersiz, Üstelik çok çabuk kuruyabiliyorlar. Bu mendilleri kurumuş halde kullanmak yüzünüzde özellikle de hassas göz çevrenizde tahrişe yol açabilir. Bu tarz ürünleri kullandıktan sonra da mutlaka yüzünüzü yıkayıp nemlendirmenizi ve yatıştırmanızı öneririz.

Umarız yazımız sizlere faydalı olmuştur. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle!

22 Şubat 2016 Pazartesi

22.02.2016-MAKYAJ FIRÇASI TEMİZLEME

Merhaba! Bugün size yine merak edilen konulardan biriyle ilgili yazı hazırlamak istedik. Çoğunuzun bildiği gibi makyaj neredeyse günlük hayatta bile sanat yaparmışçasına özenli bir hale geldi. E böyle olunca da en büyük yardımcılarımız makyaj aksesuarları oldu. Bunların başında da makyaj fırçaları geliyor.



Makyaj fırçaları sentetik ve doğal kıllardan yapılabiliyor ve eğer iyi bakarsanız çok uzun ömürlü olabiliyorlar. Yani makyaj ürünleriniz bitse bile fırçalarınız yıllarca kullanılabilir halde kalıyor. Tabi ki dikkatli bir bakım sayesinde.


Makyaj fırçalarının bakımında en önemli nokta hijyen. Sadece boya artıkları değil yüzümüze sürdükçe cildimizde olan faydalı bakteriler ve cildimizin en üst ölü tabakasındaki epitel hücreleri de fırçalarda birikiyor. Yıkanmadığı veya yıkanıp iyi kurutulmadığı durumlarda fırçalar bakteri üremesi için nemli ve kirli bir ortam hazırlıyorlar.

Dolayısıyla düzgün yıkama ve kurutma önemli. Hazır olarak satılan makyaj temizleme suları içerdikleri yoğun alkol ile bakterileri öldürürken makyajdan kalan boyaların da çözünmesini sağlayarak hızlı ve pratik temizleme imkanı sunuyor. Ancak haftada bir veya fırçalarınızı sadece kendiniz kullanıyorsanız-ki bizce kesinlikle tek kişi tarafından kullanılmalı- maksimum iki haftada bir derinlemesine temizlik yapmanızı öneririz. Bu hem fırçalarınızı daha parlak gösterecek hem de özellikle doğal kıllara sahip fırçaların sürekli alkol ile temizlenerek hasar görmesini engelleyecek.



Fırçalarınızı temizlerken evdeki malzemelerinizi kullanabilirsiniz. Küçük bir kaseye antibakteriyel el sabunu, az miktarda bulaşık deterjanı ve yumuşatması için de bebe şampuanı veya birkaç damla zeytinyağı koyabilirsiniz. Toplam karışımınız fırça sayınıza göre değişmekle birlikte bir parmak yükseklikte olması yeterli olacaktır.

 Fırçalarınızı dik bir içimde karışıma batırıp elinizde hafif hareketlerle ovalayarak durulayabilirsiniz. En önemli işlem fırçanızın kıllarının sap kısmına ulaştığı bölgeye su getirmemeniz çünkü buradaki yapışkanın zayıflaması kıllarda dökülmeye yol açacaktır. Bu nedenle bütün basamaklarda fırçanızı dik şekilde baş aşağı tutmak. İyice durulanan fırçalarınıza market filelerine keserek kılıf yapabilir veya elinizle hafifçe sıkarak şekil verebilirsiniz. Ancak fırçanızı yıkarken sıkıp çekme hareketi de yapmamanızı öneririz, kılların kopmaması için sadece hafifçe sıkmak yeterli. Çekiştirme hareketleri de fırçalara oldukça zarar verebiliyor.


Fırçalarınızı yatay bir biçimde masa veya başka bir düz zemine, kıl içeren kısımları boşta kalacak şekilde yerleştirebilirsiniz. Özellikle zeytinyağı gibi yumuşatıcı özellikleri olan maddeler doğal kıllı fırçanıza daha da parlaklık verecektir. Sentetik kıllı fırçalarda ise bu yumuşatıcılara ihtiyaç duymayabilirsiniz çünkü doğal kıllı fırçalara göre daha yumuşak ve parlak olurlar. Yumuşatıcı olarak bebe şampuanı da iş görmekte, kullanım sonrası bol suyla durularsanız oldukça faydasını göreceksiniz. Yine parlaklık için bir iki damla elma sirkesini de karışımınıza veya durulama suyuna ekleyebilirsiniz.


İşte bizim fırçalarımızı evde detaylı şekilde temizlememiz bu şekilde.  Umarız yazımız faydalı olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

20 Şubat 2016 Cumartesi

20.01.2016- YABANCI DİZİ ÖNERİLERİ

Herkese yeniden merhaba! Bugünkü yazımızda sizlere en sevdiğimiz yabancı dizilerden bahsetmek istedik.

Son zamanlarda yabancı dizilerin Türk yapımı dizilerden daha çok tutulduğu bariz bir gerçek. Birçoğumuz her gün bir dizinin yeni bölümünü heyecanla bekliyoruz. Peki bizim en sevdiğimiz diziler hangileri?


1. SUPERNATURAL: Sam ve Dean Winchester adındaki iki kardeşin anneleri doğaüstü varlıklar tarafından öldürülüyor  ve olaylar burada başlıyor Avcı olan babalarını aramak için yola koyulurlar ve asıl hikaye burda başlıyor. Dizi 2005 yılında başladı.11.sezonunda yayınlanmaya devam ediyor.Doğaüstü korku ve aksiyon sevenler için iyi bir seçenek olabilir.


2. GAME OF THRONES: Yazların yıllarca sürdüğü ve kışların da bir ömür geçmek bilmediği bir dünyada yedi krallığın öyküsünü anlatıyor. George R.R. Martin'in epik fantezi serisi Buz ve Ateşin Şarkısı kitabından uyarlanan dizi adını serinin ilk kitabından almıştır. Bu dizi kesinlikle bizim en sevdiklerimizden . Dizinin bir sezonu malesef sadece 10 bölüm sürüyor bu da biraz insanın tadını damağında bırakıyor. 2011 yılından beri yayınlanmakta olan dizi 2016 Nisan ayında 6. sezonuna başlayacak.


3. BREAKING BAD: Lisede bir kimya öğretmeni olan Walter White kanser olduğunu öğrendikten sonra ailesine para bırakabilmek için uyuşturucu yaptığını öğrendiği eski bir öğrencisi ile bu işin ticaretine başlar. İlk olarak 2008 yılında yayınlanmaya başlayan dizi 5 sezon sürüp son olarak 2013 yılında yayınlandı. Tüm zamanların en yüksek reyting alan dizisi olma unvanı ile Guinness Dünya Rekorları kitabına girmiştir.


4. HOW I MET YOUR MOTHER: Kesinlikle bitmesine en çok üzüldüğümüz dizilerden biri. 2005 yılında yayınlanmaya başlayan dizi 9 sezon sürüp 2014 yılında final yaptı. 2030 yılında Ted Mosby nin çocuklarına anneleriyle nasıl tanıştığını anlatmasını konu alır. Ted, Marshall, Lily. Barney ve Robin karakterleri etrafında ilerleyen hikaye son derece güldürücüdür. Dizi 20 dakikalık bölümleriyle son derece akıcı ilerlemektedir. Malesef dizinin final bölümü birçok hayranını tatmin etmemiştir.


5. SHAMELESS: Chicago'nun varoş bir semtinde geçen dizi; altı çocuk ve bir babadan oluşan Gallagher ailesinin zaman zaman komik, çoğu zamansa yürekleri burkan hayatları anlatılmaktadır. Dizide ailenin ve her bireyin kendi içinde yaşadığı maceralar anlatılmaktadır. Dizi cinsellik, eşcinsellik, alkol, uyuşturucu ve benzeri ögelere sahiptir. Şu an 6.sezonu yayınlanmakta olan dizinin Türk versiyonunun çekiliceği konuşuluyordu bir zamanlar. Ancak böyle bir dizinin Türk versiyonu nasıl olabilir merak konusu açıkçası:)


6. FRINGE: Olivia Dunham'ın yaşadığı bir takım olaylar yüzünden FBI'ın alt birimi olan Fringe bölümüne girmesiyle başlayan suç ve gizem dizisi.Tabiki efsanevi Walter Bishop karakterini unutmamak lazım. Dizi 2008 yılında yayınlanmaya başlayıp 2013 yılında 5.sezonu ile son buldu.


7. DEXTER: Dexter Morgan, Miami Metro Polis Departmanı'nda kan sıçrama analizcisi olarak çalışıyor ve aynı zamanda bir seri katil olarak gizli hayat sürüyor.Miami de geçen hikaye Jeff Lindsay'in Dexter romanlarının ilki olan Darklıy Dreaming Dexter romanından uyarlanmıştır. Sonraki sezonları Lindsay'ın romanlarından bağımsızdır. 


8. THE MENTALIST: Jane eskiden sahte medyumluk yaparak hayatını sürdürmektedir. Bir gün Red John isimli seri katilin ailesini öldürmesiyle bütün hayatı değişir. Bu olaydan sonra tedavi görür ve CBI da çalışmaya başlar. Polisiye bir dizi olan The Mentalist 2008 de yayınlanmaya başlayıp 7. sezonuyla 2013 yılında sona ermiştir.

Bizim favori yabancı dizilerimiz bu şekilde:) Sizin de bize önermek istiyebileceğiniz güzel diziler varsa yorum olarak bırakırsanız mutlu oluruz:)

Unutmayın ki yabancı dilinizi geliştirmenin en güzel yöntemlerinden biri yabancı dizi izlemektir.Bu nedenle özellikle şu an için dil öğrenme durumunda olanlara en az bir diziyi takip etmelerini öneriyoruz.

Umarız yazımız sizin için yararlı olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere:)























17 Şubat 2016 Çarşamba

17.02.2016-DESENLİ ÇORAPLARI KOMBİNLEME

Herkese yeniden merhaba! Kombin önerilerimizi İnstagramda paylaştıktan sonra bunlarla ilgili yazılar gelmesi de istendi. Biz de desenli çorap kombinleriyle işe başlayalım istedik.

Malum çorap firmaları birbirinden güzel desenlere ve modellere sahip çoraplar üretiyor son zamanlarda. Ama kapılıp aldıktan sonra herkesi aklında genelde aynı soru oluyor, ne tarz kıyafetlerle kombinlemeli?


Öncelikle desenli veya hareketli tasarımı olan bir çorap giyiyorsanız artık tasarımınızın star parçası çorabınız. Eskiden giyimde yardımcı bir aksesuar olan çoraplar başrolü kaptılar. Bu nedenle tıpkı makyajda ve diğer giyim kurallarında olduğu gibi basit bir kural var, diğer her şeyi sade tutmak.

Aslında burada çorabınıza en yakın yeri en sade tutmanız esas önemli olan yani ayakkabılarınız. Ayakkabınız ne kadar hareketli olursa çorabınızın deseniyle yarışacak ve göz yorucu görünecektir. Tercihen düz renk ve modelde bir ayakkabı seçin, materyalinin parlak olmamasına da dikkat edin. Renkli ve desenli çorabınıza parlak bir rugan ayakkabıdan ziyade süet materyalden bootieler daha hoş bir hava katacaktır.


Etek veya tek parça elbise kullanmak size kalmış ancak kıyafetlerinizi de ayakkabılarınızdaki gibi tercihen tek renk seçin. Beli yukarıda bol etekler ve elbiseler çorabınızı ön plana çıkaracaktır. İş yerinizde daha koyu renklere ve daha zarif desenlere sahip çorabınızı diz hizasında dar olmayan etekler ve içine sokacağınız ipek gömleklerinizle tamamlayabilir; hafta sonu ise hafif topuklu botlarla triko elbiselerle kombinler yapabilirsiniz.


Bu arada desenli çorabı kombinlerken kıyafetleriniz klasik kaçış olarak siyah veya beyaz olarak seçmeyin. Çorabınızın içindeki en koyu rengi veya en nötr tonu seçerseniz kombininiz daha bütün duracaktır.


Aksesuar seçiminizi de tek parça halinde tutmanız yeterli olacaktır. Örneğin triko elbise-renkli çorap ikilisine yün bir şal-bere veya şapka ikilisi yeterli olacaktır.


Umarız tavsiyelerimiz hoşunuza gitmiş ve faydalı olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!



15 Şubat 2016 Pazartesi

15.02.2016-BENEFIT HELLO FLAWLESS OXYGEN WOW

Herkese yeniden merhaba! Size son 1 aydır kullandığımız Benefit Hello Flawless Oxygen Wow fondotenden bahsetmek istiyoruz.


Öncelikle ürünün vaadlerinden bahsedelim. Ürünün kusursuz porselen görünümlü bir cilt sunduğu söyleniyor.Kapatıcı özelliğinin yanı sıra doğal bir görünüm verdiği; cildi anında aydınlattığı ve düzenli kullanımda yenilenmesini desteklediği vaad ediliyor. C ve E vitamini, deniz tuzu minarelleri ve amino asitler içerdiği için cildin yaşlılık belirtilerini yavaşlattığı ve cildi dış etkenlere karşı da koruduğu iddaa ediliyor.
Ancak söylendiği gibi cildi kusursuz bir görünüme kavuşturduğunu söyleyemiycegiz malesef. Bunun aksine cilt problemleri olmayan kusursuz cilde sahip olan kişilerin kullanması gereken bir fondoten. İnce yapılı bir ürün ve kapatıcılığı orta derecede. Kapatıcılığını artırabilmek için birkaç kat uygulanması bile bunu sağlamıyor. Kalıcılığının da çok aşırı olduğunu söylemek mümkün değil açıkçası. 
Bu ürünün yağ içermediği söyleniyor. Ancak yağlı ve akneye meyilli ciltler için uygun bir fondoten değil. Çünkü içimizde en yağlı cilde sahip olan arkadaşımızın kullanımında cildinde parlamaya sebep oldu. Bu nedenle daha kuru ve kusursuz ciltli kişilere tavsiye edebiliceğimiz bir ürün bu.
Ayrıca biz de böyle bir problem olmadı ama bazı kişilerin kullanımında fondotenin oksitlendiğini yani kullanımdan bir süre sonra ciltte koyulaştığını duyduk. 
Fondoten 9 farklı renk içeriği sunuyor. Birçok kişi bu fondotenin cildine uygun rengini bulamadığını söylüyor. Fondotenin tonları;

-I'm Pure For Sure / Ivory
-I'm Plush & Precious / Petal
-Cheers To Me / Champagne
-I'm So Money / Honey
-I'm All The Rage / Beige
-Warm Me Up / Toasted Beige
-I'm So Glamber / Amber
-I'm Hopelessly Hot / Hazelnut
-Gotta Know Me / Nutmeg

Fondoteni Sephora mağazalarında bulmak mümkün. Ürünün güncel fiyatı 157 TL. Söylediğimiz gibi cilt problemi olmayan kişilerin tercih edebiliceği bir ürün yine de bu fiyat için daha farklı alternatiflerini bulmak mümkün:)





13 Şubat 2016 Cumartesi

13.02.2016-FAVORİ YOUTUBE KANALLARI

Herkese yeniden merhabalar! Bugün size en sevdiğimiz ve takip ettiğimiz Youtube kanallarını yazdık. Keyifli okumalar!

AŞKIM İREM AKTULGA: Bizim favori vlogger larımızdan Aşkım İrem Aktulga’nın kanalında moda, makyaj ve kişisel tecrübelerini anlattığı,tavsiyelerini aktardığı videolarını bulabilirsiniz.https://www.youtube.com/channel/UCEjFP0ojchoba08A5LI0sWQ

BAŞKA BİR ŞEY: Kendileri düşünüyor, kendileri tasarlıyor, başarılı veya başarısız olsalar da sürekli yeniliyorlar fikirlerini. Üstelik bunları bir kısa film tadında izliyorsunuz, biz bayılıyoruz.https://www.youtube.com/channel/UC2lwJdnwpQnO5p5wY2pPHJg

AHU YAĞTU: AUVintage’ ın sahibi ve oyuncu Ahu Yağtu’ nun kanalında moda, yaşam ve makyaja dair bir çok ipucu elde edebilirsiniz.https://www.youtube.com/user/AuVintage

AYŞE TOLGA İYİ YAŞAM: Ayşe Tolga’ nın sağlıklı beslenme ve doğal güzellik ürünleri üzerine tavsiylerinin yer aldığı kanaldan biz bir çok yeni fikir aldık bile, siz de göz atın deriz.https://www.youtube.com/user/aysetolga

LİSA ELRİDGE: Makyaj artisti Lisa Elridge’ in ünlülere de yaptığı makyajlar hakkında bilgi verdiği videoları çok başarılı. İngilizce ancak alt yazı seçenekleri mevcut.https://www.youtube.com/user/lisaeldridgedotcom

NAT GEO WILD: Doğayı, özellikle de vahşi doğa ve hayvan belgesellerini seven, National Geographic kanalını ve dergisini takip edenlerin mutlaka göz atması gereken kanal.https://www.youtube.com/user/NatGeoWild

WEBTEKNO: En eğlendiğimiz kanallardan biri de Webtekno. Teknolojiye atarlanan adam olarak incelediği teknolojik aletler ve uygulamalara yaptığı ve yer yer sansürlenen videoları doğal ve esprili.https://www.youtube.com/user/webteknotv

Di D: Model Didem Soydan’ın makyaj, moda ve yaşam üzerine hem kendi deneyimlerini hem de profesyonel meslek hayatının parçalarını samimi bir şekilde anlattığı kanalını biz çok sevdik.https://www.youtube.com/channel/UCywcxKBXxRePD1mSCaBk07Q

NİGAR DİLMAÇ: Zarif ve sade anlatımıyla moda ve makyaj üzerine videolar çeken ve vloggları da olan Nigar Dilmaç’ın kanalını biz çok beğendik.https://www.youtube.com/user/mcflurry59

LİLY PEBBLES: İngiliz Lily Pebbles’ ın hem giyim tarzı hem de makyaj anlayışı yalın ve karizmatik. Biz severek takip ediyoruz. https://www.youtube.com/user/WhatIHeartToday

CHARLOTTE TİLBURY: Kendi adını taşıyan makyaj ürünleri de çıkartan makyaj artisti Charlotte Tilbury’ nin hem makyaj koleksiyonu hem makyaj stili hem de kızıl saçları şahane!https://www.youtube.com/user/ctilburymakeup

VSAUCE: Bilime dair ilginç soruları eğlenceli animasyonlarla anlatan Vsauce kanalını da severek takip ediyoruz.https://www.youtube.com/user/Vsauce

RUHİ ÇENET: Aslında kanala korku filmi ve hikayelerini sevenlerin bakmasını daha çok tavsiye ederiz. İlginç gerçekler ve ara ara ürkütücü bilgiler de olan bu farklı kanalı da biz sevdik.https://www.youtube.com/user/MrRuhicenet

KUTAY KÖSEM: Fotoğrafçılıkla ilgilenenlerin mutlaka göz atması gereken, oldukça açıklayıcı videoları olan kanal.https://www.youtube.com/user/kutaykosem

İDİL TATARİ: Kendi mutfağında kendisi gibi zarif sunumlar hazırlayan İdil Tatari’ den hem lezzetli hem de pratik tarifler öğrenebilirsiniz.https://www.youtube.com/user/idiltatari

NEFİS YEMEK TARİFLERİ: Türk mutfağı üzerine çok çeşitli yemek tariflerini bir arada bulabileceğiniz bir kanal.https://www.youtube.com/user/NefisYemekTarifleri

LAURDIY: 22 yaşındaki Lauren Toronto’ da yaşıyor ve do it yourself yani kendin yap videoları çekiyor. Hem çok sevimli hem de renkli şeyler yapıyor.https://www.youtube.com/user/LaurDIY

MADIMOISELLE BLUE GREY: Clemence o kadar güzel ve zarif DIY videoları yapıyor ki mutlaka göz atmanızı tavsiye ederiz. Yalnız videoları Fransızca ancak sessiz dahi izleseniz sadece görüntüyle anlayabiliyorsunuz.https://www.youtube.com/channel/UCCeqsoGA722vwoT4xTUclfw

ROXXSAURUS: 19 yaşındaki, İngiltere’ de yaşayan Roxi’ nin makyaj, moda ve DIY videoları üzerine çok tatlı bir kanalı var, kendisi de çok sempatik.https://www.youtube.com/user/Roxxsaurus

10 Şubat 2016 Çarşamba

10.02.2016-KOZMETİK ÜRÜNLERİNİN SON KULLANMA TARİHLERİ


Herkese yeniden merhaba! Bugün sizlere bizim için çok önemli olan bir konudan bahsedeceğiz. Tükettiğimiz her şeyde olduğu gibi kozmetik ürünlerinde de belirli bir kullanım süresi var. Bu süre her bir kozmetik ürünü için ayrı ve hatta markalar içinde farklılık gösterebiliyor. Kullandığımız ürünleri bu süre içinde tüketmemiz çok önemli çünkü aksi takdirde bu ürünler mikrop kapmamıza ya da alerjik reaksiyon göstermemize sebep olabilir. Bunun dışında eğer kullandığımız ürünlerin kokusunda, kıvamında,renginde az da olsa bir değişiklik olduysa bu ürünü kullanmayı bırakmamız gerekiyor.
Ürünlerin son kullanma tarihleri ambalajları üzerinde mutlaka belirtilmektedir.Bir diğer önemli nokta ise açıldıktan sonra ürünü kullanabiliceğimiz süreyi gösteren PAO ( Perido after opening ) işareti. Bu işaret kapağı açık kavanoz resminin içinde sayı ve ' M ' harfinden oluşuyor. Kavanoz şeklinin içinde 12 M yazıyorsa bu ürünün açıldıktan sonra 12 ay içinde tüketilmesi gerektiğini gösteriyor. 


Ayrıca ürünlerin ambalajlarında ' Batch code ' olarak adlandırılan bir sayı ve harf kombinasyonu bulunur. Bu kod ile ürünün üretim tarihini ve sahte olup olmadığını anlayabiliriz.Ürün ambalajlarında açıldıktan sonra kullanım süresü belirtilir ancak üretim tarihleri çoğu zaman batch code larda bulunur. Satın aldığınız ürünlerin üretim tarihini batch code ile bulabilmek için http://checkcosmetic.net/ linkini kullanabilirsiniz.


Tarihi geçen kozmetik ürünlerimizi kullanmaya devam etmemiz halinde cildimizde tahriş,kızarıklık,döküntü,enfeksiyon gibi alerjik ve mikrobik reaksiyonlar oluşabilir. Ayrıca aldığımız tüm kozmetiklerin saklama koşullarına da dikkat ederek, kullanım süresi boyunca bozulmasını önleyebiliriz. Ayrıca ürünlerin bozulmasında içerikleri de önemli bir nokta. Ürün içeriğinde ilk madde suysa, su bakteri büyümesini desteklediği için bu tür ürünler açıldıktan sonra daha kısa kullanım ömrüne sahiptir.

Eğer kullandığınız ürünün rengi değişmeye başladıysa, kokusu değiştiyse, katmanlara ayrıldıysa veya içerisinde siyah partiküller oluştuysa bu ürünün bozulmaya başladığını gösterir.

Peki kozmetik ürünlerinin kullanım süresi nedir??

Rimel ve sıvı eyeliner: Bu ürünleri sık sık değiştirmek çok önemlidir. Bunlar en çok açılıp kapanan ürünlerdendir ve bakteri oluşumuna çok açıktırlar. Bu nedenle 3 ayda bir yenilenmelidirler.


Sıvı fondoten ve kapatıcı: Bu ürünlerin kullanım süresi 6-12 ay arasındadır. Yapılarına göre bu süre değişiklik gösterir. İçeriği daha yağlı olan ürünler daha uzun süre dayanır. Ayrıca eğer ürünü ellerinizle uyguluyorsanız ömrünü kısaltabilirsiniz.


Pudra bazlı ürünler: Kullandığımız allık, pudra ve bronzer tarzı kozmerik ürünleri bu sınıfa giriyor. Kullanım süreleri 12-18 ay arasında değişiyor. 


Far: Toz farların kullanım süresi 2 yıl, krem farların ise 12-18 ay arasında değişiyor. 



Ruj ve lipglosslar: Bu ürünlerin kullanım süresi 12 aydır.


Göz ve dudak kalemleri: 2-3 yıl arasında değişen bir kullanım süreleri vardır. Eğer ürünü uzun süre kullanmayacaksanız ucunu açıp öyle saklamanızda fayda var.


Parfüm: Serin, ışıksız ve nemsiz yerde saklandığında 2-3 yıl kullanılabilir. Kokusunun değiştiğini farkederseniz bu kullanım ömrünün bittiğini gösterir.


Oje : Ojelerin 2 yıl kullanım süresi vardır. Bozulduklarını yapış yapış olmasından anlayabilirsiniz.


Nemlendiriciler, yüz kremleri, göz kremleri, serum ve maskeler: Kullanım süreleri 6 ay veya 1 yıldır. Bu tür ürünlerde kullanma süresinin dolması ürün etkinliğinin kaybolmasına ve ciltte olası bir enfeksiyona sebep olabilir. Özellikle kavanozda buluna ürünlerin temiz parmaklarla ya da spatulayla kullanılmasına özen gösterin.


Güneş koruma ürünleri: Bu ürünlerin kullanım ömrü 1 yıldır. Çabuk bozulmamaları için serin yerde saklanmaları gerekir.


Şampuanlar ve saç şekillendirici kremler: Kullanım süreleri açıldıktan sonra 2 yıldır. Ürünlerin içine giren su ürünlerin yapısını bozabilir.

Kozmetik ürünlerinin son kullanma tarihleriyle ilgili bizim sizinle paylaşıcaklarımız bunlar. Umarız yazımız sizin için yararlı olur:) Bir sonra ki yazıda görüşmek üzere!













About the Author

Author Info

BİZE ULAŞIN

elegancebydbe@gmail.com

Instagram

Facebook

Popular Posts

featured Slider

Pages

Like us

İzleyiciler

Popular Posts